Pegasus sizi yılların gezgini Turistof Kolomb’la tanıştırıyor. Hazırlanın, çok eğleneceksiniz!
Pegasus’un yurt dışı uçuş ağı dur durak bilmedi, tam 44 noktaya ulaştı! Uçuş ağı genişlemeye devam ederken, gezme isteğiyle yanıp tutuşan ve Pegasus’un harika fırsatlarını kaçırmak istemeyenler için yeni sürprizler de unutulmadı!
#istikametyurtdışı diyenler buraya!
Tek nefeste 44 şehir adı söylemeye, Amsterdam’da hesap istemenin inceliklerine, bir Türk’ün Avrupa’da şıp diye nasıl tanındığını öğrenmeye hazırsanız, Turistof Kolomb’la tanışabilirsiniz!
Turistof Kolomb, www.istikametyurtdisi.com’a gelenlere evlere şenlik bir karşılama yapıyor, ardından sürprizlerle dolu ve bol ödüllü bir yarışmaya davet ediyor! Şehir şehir gezdikten, macera dolu dakikalar yaşadıktan sonra yarışmayı tamamlıyorsunuz. Üstelik 10TL değerinde UçuşPuan’ı kaparak!
Yarışmayı tamamlayanlar UçuşPuan’la yetinmiyor, Turistof Kolomb’un onayının ardından jüriden de onayı kapan 50 kişi yurt dışı gidiş-dönüş uçak bileti kazanıyor!
Siz de bu eğlenceye katılmak için hemen www.istikametyurtdisi.com’u ziyaret edin, sizi heyecanla bekleyen Turistof Kolomb’la yarışmaya başlayın!
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Time
I gave a break to my professional career one year ago, and moved from Istanbul to New York because of my husband's job. Up to now I've got an investment banking certificate from NYU, visited a couple of countries and traveled a lot. But from now on I am ready to write about my new experiences.
Tuesday, October 8, 2013
Monday, April 29, 2013
Latin Amerika'nin Cig Boregi, Empanada
Empanada, yagda kizartilarak ya da firinda pisirilerek hazirlanan bir cesit Latin Amerika boregidir. Ben bu lezzet ile ilk defa New York'da tanistim ve tadina bayildim. Orta Dogu ve Hindistan'da benzerleri bulunan bu borek Latin Amerika'ya ilk defa Portekiz ve Ispanyol kesifleri ile ulasmis ve daha sonra yayginlasmis. Empanadaya Latin Amerika'nin cigboregi dememin sebebi ilk gordugumde bana cigboregi hatirlatmasi, fakat empanada boyutu cigborekten daha kucuk ve hamuru daha kalin olan bir borek cesiti.
New York'da bu lezzeti tatmak icin sik sik uyradigimiz mekan ise Empanada Mama. 52. Sokak'da bulunan bu restoran oldukca kucuk, dolayisiyla iceri girebilmek icin bir sure sirada beklemek gerekebiliyor. Iceri girdikten sonra ise biraz sikisik bir ortamda oturmayi goze almak gerekiyor, fakat empanadalar icin deger. Empanada cesitleri cok fazla, benim favorilerim ise kiymali, acili tavuklu ve ispanakli-peynirli olanlar, bunlari meyvesi bol sangria ile tukettikten sonra ise son olarak cikolatali-muzlu olanlardan bir tane tatli olarak alirsaniz buradan mutlu olarak ayrilacaginiza emin olabilirsiniz.
New York'da bu lezzeti tatmak icin sik sik uyradigimiz mekan ise Empanada Mama. 52. Sokak'da bulunan bu restoran oldukca kucuk, dolayisiyla iceri girebilmek icin bir sure sirada beklemek gerekebiliyor. Iceri girdikten sonra ise biraz sikisik bir ortamda oturmayi goze almak gerekiyor, fakat empanadalar icin deger. Empanada cesitleri cok fazla, benim favorilerim ise kiymali, acili tavuklu ve ispanakli-peynirli olanlar, bunlari meyvesi bol sangria ile tukettikten sonra ise son olarak cikolatali-muzlu olanlardan bir tane tatli olarak alirsaniz buradan mutlu olarak ayrilacaginiza emin olabilirsiniz.
Friday, April 12, 2013
The Beetle. Yeniden yepyeni.
O, yıllar boyunca yüzünden hiç eksik etmediği kocaman gülümsemesiyle kalpleri fethetti. Ama şimdi bize farklı bir yüzünü gösteriyor. Çekici hatları ve sportif duruşuyla herkesin aşık olabileceği, seksi, güçlü ve etkileyici bir yüz.
21.yüzyıla özel Beetle karşınızda.
Yıllar önce milyonların ayağını yerden kesti.
Şimdi nefesleri kesiyor.
Beetle yollara ilk çıktığında yakıt tasarrufunda devrim yaratmış ve herkesin ulaşabileceği bir hareket özgürlüğü getirmişti. Sonra yakıt tasarrufuyla performansı bir arada sunan TSI ve TDI motorlar geldi ve bu, yakıt veriminde yeni bir dönüm noktası oldu.
İşte bu motorlar sayesinde, günümüzde sürüş keyfinden ödün vermeden tasarruflu bir şekilde araç kullanmak mümkün. Tıpkı Beetle’da olduğu gibi... Yeni Beetle’ın motorlarının gücüne ve DSG şanzımanın sunduğu sürüş keyfine karşı koymak çok zor. Yolda ona yetişmek isteyenlerin işi, daha da zor.
The Beetle 1,2 lt TSI 105 PS, 1,4 lt TSI 160 PS benzinli ve 1,6 lt TDI 105 PS tiptronik DSG motor seçenekleriyle sürüş keyfini doruğa çıkarıyor.
Şimdi daha sert görünüyor.
Ama her zamankinden daha eğlenceli.
21.yüzyılın Beetle’ı, navigasyon-radyo ve eğlence sistemleriyle Beetle ruhundaki eğlenceyi dışa vuruyor. Renkli dokunmatik ekranı, 30 GB dahili hafızası, harici ses girişi ve SD kart yuvasıyla eğlencenizi her yere yanınızda taşımanıza olanak tanıyor. Üstelik mobil telefon hazırlığı, Türkçe dil seçenekli navigasyonu ve bluetooth gibi özellikleriyle yolculuklar hiç olmadığı kadar keyifli.
Dışına yansıyan, içinin güzelliği.
Beetle’ın sıradışı tasarımı, yalnızca dış görünüşüyle sınırlı değil. Beetle ruhu, içeride de kendini hissettiriyor. Çift bölgeli tam otomatik klima sistemi klimatronik, çok fonksiyonlu deri direksiyon simidi, şık bir krom çıtayla süslenmiş gösterge paneli ve alımlı deri döşemeleri, ambiyans aydınlatması ve daha pek çok ayrıntı, iç mekanın diğer şık ve işlevsel ögeleri.
21.yüzyılın Beetle’ı ile tanışmak ve onu yakından görmek istiyorsanız sizi Volkswagen Yetkili Satıcılarına bekliyoruz.
http://tr.beetle.com/tr/tr/home
Bir bumads advertorial içeriğidir.
21.yüzyıla özel Beetle karşınızda.
Yıllar önce milyonların ayağını yerden kesti.
Şimdi nefesleri kesiyor.
Beetle yollara ilk çıktığında yakıt tasarrufunda devrim yaratmış ve herkesin ulaşabileceği bir hareket özgürlüğü getirmişti. Sonra yakıt tasarrufuyla performansı bir arada sunan TSI ve TDI motorlar geldi ve bu, yakıt veriminde yeni bir dönüm noktası oldu.
İşte bu motorlar sayesinde, günümüzde sürüş keyfinden ödün vermeden tasarruflu bir şekilde araç kullanmak mümkün. Tıpkı Beetle’da olduğu gibi... Yeni Beetle’ın motorlarının gücüne ve DSG şanzımanın sunduğu sürüş keyfine karşı koymak çok zor. Yolda ona yetişmek isteyenlerin işi, daha da zor.
The Beetle 1,2 lt TSI 105 PS, 1,4 lt TSI 160 PS benzinli ve 1,6 lt TDI 105 PS tiptronik DSG motor seçenekleriyle sürüş keyfini doruğa çıkarıyor.
Şimdi daha sert görünüyor.
Ama her zamankinden daha eğlenceli.
21.yüzyılın Beetle’ı, navigasyon-radyo ve eğlence sistemleriyle Beetle ruhundaki eğlenceyi dışa vuruyor. Renkli dokunmatik ekranı, 30 GB dahili hafızası, harici ses girişi ve SD kart yuvasıyla eğlencenizi her yere yanınızda taşımanıza olanak tanıyor. Üstelik mobil telefon hazırlığı, Türkçe dil seçenekli navigasyonu ve bluetooth gibi özellikleriyle yolculuklar hiç olmadığı kadar keyifli.
Dışına yansıyan, içinin güzelliği.
Beetle’ın sıradışı tasarımı, yalnızca dış görünüşüyle sınırlı değil. Beetle ruhu, içeride de kendini hissettiriyor. Çift bölgeli tam otomatik klima sistemi klimatronik, çok fonksiyonlu deri direksiyon simidi, şık bir krom çıtayla süslenmiş gösterge paneli ve alımlı deri döşemeleri, ambiyans aydınlatması ve daha pek çok ayrıntı, iç mekanın diğer şık ve işlevsel ögeleri.
21.yüzyılın Beetle’ı ile tanışmak ve onu yakından görmek istiyorsanız sizi Volkswagen Yetkili Satıcılarına bekliyoruz.
http://tr.beetle.com/tr/tr/home
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Tuesday, April 9, 2013
Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet
Hürriyet, Türkiye’nin en çok okunan gazete uygulaması Hürriyet E-Gazete’den sonra Hürriyet Tablet uygulamasını da hayata geçirdi. “Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet” sloganıyla tanıtılan ve Apple Store’da 1 numaraya yerleşen bu yeni uygulama kullanıcılar tarafından oldukça beğeniliyor.
2011 yılının Mart ayında hayata geçirilen Hürriyet E-gazete uygulaması bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesi olmayı başarmış durumda. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı 16 bine ulaşarak, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakırken; Hürriyet okurları, E-Gazete uygulamasını günlük 50 bin, haftalık 350 bin kez ziyaret ediyor.
Tablet okurunun beklentisinin farklılaşması ve ilgi alanlarının değişmesiyle, okurlar artık okuduğu haberin videosunu da izlemek, farklı spor dalları hakkında analizler okumak, dünyadan ilginç fotoğraflar görmek, içeriği 'parmağının ucunda' hissetmek istiyor. Hürriyet Tablet uygulaması tam da bu beklenti ve ihtiyacı karşılamaya yönelik hazırlanmış bir uygulama.
Bir haftadır Apple Store’da en çok indirilen uygulamalar arasında 1 numarada yer alan Hürriyet Tablet’te, Manşet, Güncel, Ekonomi, Spor, Kelebek, Seyahat bölümlerinin yanı sıra Cumartesi ve Pazar eklerinin bambaşka yorumları yer alıyor. Günün videosu ve foto galeriler oldukça beğenilirken, HTML5 tabanlı bir uygulama olduğu için reklamverenler için de oldukça cazip.
Tablet bilgisayarların tüm olanaklarını kullanan yeni Hürriyet Tablet uygulaması, App Store ve Android Market’te, ücretsiz.
Bir bumads advertorial içeriğidir.
2011 yılının Mart ayında hayata geçirilen Hürriyet E-gazete uygulaması bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesi olmayı başarmış durumda. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı 16 bine ulaşarak, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakırken; Hürriyet okurları, E-Gazete uygulamasını günlük 50 bin, haftalık 350 bin kez ziyaret ediyor.
Tablet okurunun beklentisinin farklılaşması ve ilgi alanlarının değişmesiyle, okurlar artık okuduğu haberin videosunu da izlemek, farklı spor dalları hakkında analizler okumak, dünyadan ilginç fotoğraflar görmek, içeriği 'parmağının ucunda' hissetmek istiyor. Hürriyet Tablet uygulaması tam da bu beklenti ve ihtiyacı karşılamaya yönelik hazırlanmış bir uygulama.
Bir haftadır Apple Store’da en çok indirilen uygulamalar arasında 1 numarada yer alan Hürriyet Tablet’te, Manşet, Güncel, Ekonomi, Spor, Kelebek, Seyahat bölümlerinin yanı sıra Cumartesi ve Pazar eklerinin bambaşka yorumları yer alıyor. Günün videosu ve foto galeriler oldukça beğenilirken, HTML5 tabanlı bir uygulama olduğu için reklamverenler için de oldukça cazip.
Tablet bilgisayarların tüm olanaklarını kullanan yeni Hürriyet Tablet uygulaması, App Store ve Android Market’te, ücretsiz.
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Tuesday, April 2, 2013
Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor
Sanat, tıp ve iş dünyası, kalp hastası çocuklar için el ele veriyor. Ünlü ressam Renée Niklan’ın 17 eseri, 10-14 Nisan tarihlerinde Ekavart Gallery’de sergileniyor. Ekavart Gallery nerede diyenlere, işte adres: The Ritz-Carlton Hotel, Süzer Plaza, No: 15, Gümüşsuyu-İstanbul. Sergi, çarşamba-cuma günleri 11.00-18.30, cumartesi günü ise 12.00-18.30 saatleri arasında gezilebilir.
Bu serginin diğerlerinden farkı ne derseniz, salt bir resim sergisi olmanın ötesinde bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıdığını söyleyebiliriz. Sergideki eserlerin satışından elde edilecek gelirin tamamı, gelişmekte olan ülkelerde doğuştan ya da sonradan kalp hastası olan çocukların tedavi edilmesi için kullanılacak. Tedavileri, bu işe gönül vermiş bir avuç tıp insanının kurduğu Herkes İçin Kalp Derneği (www.cptg.ch) gerçekleştirecek. Dernek, modern tıbbın sunduğu olanaklardan yararlanamayan bu çocukların İsviçre’de ya da kendi ülkelerinde ücretsiz tedavi olmalarını sağlıyor.
Ne yazık ki, gelişmekte olan ülkelerde her yıl yaklaşık 2 milyon çocuk kalp bozukluklarıyla doğuyor ve bu çocukların yarısı maddi kaynak veya sağlık sektöründeki insan kaynağı yetersizliği nedeniyle ilk iki yıl içinde yaşamını yitiriyor. Bu ülkelerde açık kalp ameliyatı olmayı bekleyen çocukların sayısı ise 8 milyonu buluyor.
Herkes İçin Kalp Derneği’nin kurucusu Ord. Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos. Kalangos, iki kez Nobel Tıp Ödülü’ne aday gösterilmiş bir kalp cerrahı. Bu alanda 14 ayrı teknik geliştirmiş. Son 100 yılın en iyi cerrahlarından biri olarak tanınıyor. Ayrıca, dünyanın en prestijli tıp ödüllerinden Fransız Tıp Akademisi Ödülü’ne sahip.
Sergi, Alvimedica’nın sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Alvimedica Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, hayır amaçlı bu tür etkinliklere özel önem veriyor ve Herkes İçin Kalp Derneği’ni yürekten destekliyor.
Niklan’ın mutluluk, umut ve sevgi mesajları içeren eserlerinden oluşan “Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor” temalı sergisini mutlaka görün. Gidemem diyorsanız, sergiyi Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu www.ekavart.tv’de de izleyebilirsiniz. Resimler, yüreğinizi ısıtacak…
Hem dernek hem de sergi hakkında şuradan bilgi alabilirsiniz: http://alvimedica.com/hearts-for-all/tr/
Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.
Bu serginin diğerlerinden farkı ne derseniz, salt bir resim sergisi olmanın ötesinde bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıdığını söyleyebiliriz. Sergideki eserlerin satışından elde edilecek gelirin tamamı, gelişmekte olan ülkelerde doğuştan ya da sonradan kalp hastası olan çocukların tedavi edilmesi için kullanılacak. Tedavileri, bu işe gönül vermiş bir avuç tıp insanının kurduğu Herkes İçin Kalp Derneği (www.cptg.ch) gerçekleştirecek. Dernek, modern tıbbın sunduğu olanaklardan yararlanamayan bu çocukların İsviçre’de ya da kendi ülkelerinde ücretsiz tedavi olmalarını sağlıyor.
Ne yazık ki, gelişmekte olan ülkelerde her yıl yaklaşık 2 milyon çocuk kalp bozukluklarıyla doğuyor ve bu çocukların yarısı maddi kaynak veya sağlık sektöründeki insan kaynağı yetersizliği nedeniyle ilk iki yıl içinde yaşamını yitiriyor. Bu ülkelerde açık kalp ameliyatı olmayı bekleyen çocukların sayısı ise 8 milyonu buluyor.
Herkes İçin Kalp Derneği’nin kurucusu Ord. Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos. Kalangos, iki kez Nobel Tıp Ödülü’ne aday gösterilmiş bir kalp cerrahı. Bu alanda 14 ayrı teknik geliştirmiş. Son 100 yılın en iyi cerrahlarından biri olarak tanınıyor. Ayrıca, dünyanın en prestijli tıp ödüllerinden Fransız Tıp Akademisi Ödülü’ne sahip.
Sergi, Alvimedica’nın sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Alvimedica Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, hayır amaçlı bu tür etkinliklere özel önem veriyor ve Herkes İçin Kalp Derneği’ni yürekten destekliyor.
Niklan’ın mutluluk, umut ve sevgi mesajları içeren eserlerinden oluşan “Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor” temalı sergisini mutlaka görün. Gidemem diyorsanız, sergiyi Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu www.ekavart.tv’de de izleyebilirsiniz. Resimler, yüreğinizi ısıtacak…
Hem dernek hem de sergi hakkında şuradan bilgi alabilirsiniz: http://alvimedica.com/hearts-for-all/tr/
Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.
Thursday, March 28, 2013
Brooklyn in One Day
Spring is in the air and no one should be staying at home while the weather is becoming warmer. So this Sunday I spent the whole day in Brooklyn enjoying the sun shine and scenery. I know that Brooklyn is very large to tour in a day but if you have limited time to explore here, you can still cover a lot in just one day. Here is a list of places I've been in Brooklyn.
Victorian Flatbush, Victorian homes were built here in late 1800's and they are specacular examples of Victorian architecture. Located south of Prospect Park between Flatbush and Coney Island Avenues, it was easy to get there.
Prospect Park, built in the 1860's' it has a couple of historic places to see, so it was a great place to start the day. After I strolled along the park, headed to the Brooklyn Botanic Garden. I was hoping to see the magnolia blossoms but it was still cold for them I think , there wasn't any. If you visit here in April are, you can experiment cherry blossoms. It is free to enter the Garden untill 12:00 pm, after that students have %50 discount.
Park Slope, this area is famous for its beautiful architecture and park. If you like brownstone buildings and enjoy spending time in cute cafes you'll love here. After I walked around about an hour, had a lunch at Taro Sushi, food was delicious and price was reasonable.
Brooklyn Heights, I walked through the Promenade to the Brooklyn Bridge Park, it has a wonderful view of The Lower Manhattan, picnic areas and playground for kids. Then made a quick visit to the Brooklyn Ice cream Factory and headed to the Brooklyn Bridge.
Lastly, there are lots to discover by walking on the cobblestone streets of Dumbo and in the galleries of Williamsburg.
Bir Gunde Brooklyn
Baharin kapida oldugu ve havanin isindigi bu gunlerde evde duramayip tum Pazar gununu Brooklyn'de gecirdim. Brooklyn tarihi binalari, manzarasi, parklari ile gorulmesi gereken bircok yeri oldugu, ayrica genis bir alani kapsadigi icin bir gunde gezilmesi mumkun olmasa da uzun bir gun sonunda oldukca cok yol katedebilirsiniz. Simdi Brooklyn turumun duraklarini paylasmak istiyorum.
Victorian Flatbush, 1800'lerin sonlarindan itibaren Victorian tarzi evlerin insa edilmeye baslandigi bir bolge. Prospect Park'in guneyinde Flatbush ve Coney Island Caddeleri'nin arasinda kalan bu bolgeye metro ile kolayca ulastiktan sonra mimarisi ile ilgi ceken evlerin arasinda dolasip, sonraki duragim olan Prospect Park'a dogru ilerledim.
Prospect Park, 1860'larda kurulan bu parkin icinde tarihi oneme sahip birkac yer, gol, piknik alanlari oldugu icin keyifle gune baslamak icin ideal. Parkta biraz gezdikten sonra, parkin kuzey kisminda kalan Brooklyn Botanik Bahcesi'ni ziyaret ettim. Buraya giris oglen 12:00'ye kadar ucretsiz, 12:00'den sonra ise ogrencilere %50 indirimli, dolayisiyla ogrenci kimliginiz varsa yaniniza almayi unutmayin. Park'da, Mart'in sonunda acmasi beklenen manolya agaclarinin ciceklerini gormeyi umuyordum ama henuz acmamislardi, Nisan'da ise kiraz ciceklerini izlemek keyifli.
Park Slope, bu bolge guzel mimarisi ve parki ile unlu, eger kahverengi tas binalari gormekten ve sirin kafelerde zaman gecirmekten hoslaniyorsaniz burayi seveceksiniz. Etrafta biraz dolastiktan sonra Taro Sushi adinda bir mekana rastladim, susileri lezzetli ve makul fiyatli oldugu icin buradan memnun kalarak ayrildim.
Brooklyn Heights, burada Brooklyn Bridge Park'da yuruyup, Manhattan Mazarasi'ni izlemek cok keyiflidir. Buraya gelmisken Parkin kopruye yakin olan kismindaki dondurmacidan dondurma yiyip, unlu pizzacilarinin pizzasini yemeden donmek olmaz. Daha sonra ise Brooklyn Koprusu'nden yuruyerek gecerek manzaranin tadini cikartabilirsiniz.
Daha cok vaktiniz varsa Dumbo'nun arnavut kaldirimlarinda yuruyup, Williamsburg'deki galerileri gezerek gunu sonlandirabilirsiniz.
Victorian Flatbush, Victorian homes were built here in late 1800's and they are specacular examples of Victorian architecture. Located south of Prospect Park between Flatbush and Coney Island Avenues, it was easy to get there.
Prospect Park, built in the 1860's' it has a couple of historic places to see, so it was a great place to start the day. After I strolled along the park, headed to the Brooklyn Botanic Garden. I was hoping to see the magnolia blossoms but it was still cold for them I think , there wasn't any. If you visit here in April are, you can experiment cherry blossoms. It is free to enter the Garden untill 12:00 pm, after that students have %50 discount.
Brooklyn Botanic Garden |
The view of Joralemon Street |
The view of Manhattan from the Brooklyn Bridge Park |
Bir Gunde Brooklyn
Baharin kapida oldugu ve havanin isindigi bu gunlerde evde duramayip tum Pazar gununu Brooklyn'de gecirdim. Brooklyn tarihi binalari, manzarasi, parklari ile gorulmesi gereken bircok yeri oldugu, ayrica genis bir alani kapsadigi icin bir gunde gezilmesi mumkun olmasa da uzun bir gun sonunda oldukca cok yol katedebilirsiniz. Simdi Brooklyn turumun duraklarini paylasmak istiyorum.
Victorian Flatbush, 1800'lerin sonlarindan itibaren Victorian tarzi evlerin insa edilmeye baslandigi bir bolge. Prospect Park'in guneyinde Flatbush ve Coney Island Caddeleri'nin arasinda kalan bu bolgeye metro ile kolayca ulastiktan sonra mimarisi ile ilgi ceken evlerin arasinda dolasip, sonraki duragim olan Prospect Park'a dogru ilerledim.
Prospect Park, 1860'larda kurulan bu parkin icinde tarihi oneme sahip birkac yer, gol, piknik alanlari oldugu icin keyifle gune baslamak icin ideal. Parkta biraz gezdikten sonra, parkin kuzey kisminda kalan Brooklyn Botanik Bahcesi'ni ziyaret ettim. Buraya giris oglen 12:00'ye kadar ucretsiz, 12:00'den sonra ise ogrencilere %50 indirimli, dolayisiyla ogrenci kimliginiz varsa yaniniza almayi unutmayin. Park'da, Mart'in sonunda acmasi beklenen manolya agaclarinin ciceklerini gormeyi umuyordum ama henuz acmamislardi, Nisan'da ise kiraz ciceklerini izlemek keyifli.
Park Slope, bu bolge guzel mimarisi ve parki ile unlu, eger kahverengi tas binalari gormekten ve sirin kafelerde zaman gecirmekten hoslaniyorsaniz burayi seveceksiniz. Etrafta biraz dolastiktan sonra Taro Sushi adinda bir mekana rastladim, susileri lezzetli ve makul fiyatli oldugu icin buradan memnun kalarak ayrildim.
Brooklyn Heights, burada Brooklyn Bridge Park'da yuruyup, Manhattan Mazarasi'ni izlemek cok keyiflidir. Buraya gelmisken Parkin kopruye yakin olan kismindaki dondurmacidan dondurma yiyip, unlu pizzacilarinin pizzasini yemeden donmek olmaz. Daha sonra ise Brooklyn Koprusu'nden yuruyerek gecerek manzaranin tadini cikartabilirsiniz.
Daha cok vaktiniz varsa Dumbo'nun arnavut kaldirimlarinda yuruyup, Williamsburg'deki galerileri gezerek gunu sonlandirabilirsiniz.
Brooklyn Bridge |
Subscribe to:
Posts (Atom)